Hekimoğlu

Ateş Hekimoğlu, hastalığının tanısı konulamayan genç öğretmen Mine'yi kurtarmak için ekibi ile birlikte iş başında!

Liselerarası erkek basketbol müsabakasında karşı takımdan bir oyuncuyla çarpışan 16 yaşındaki Deniz, geçirdiği sarsıntı sonrasında kendini İstanbul Valide Atik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin acilinde bulur. Çift görme ve gece terörü atakları yaşamaya başlayan Deniz ‘i inceleyen doktorlar yaşadığı rahatsızlıkların sebebini bir türlü bulamaz.

Ateş Hekimoğlu Kadın Doğum bölümünde bir salgın olabileceğinden şüphelendi. Orhan ve hastanenin yöneticisi olan İpek bu durumun salgın olarak yorumlanamayacağını düşündüler. İpek, Ateş'in poliklinikte hasta görmek istememesi yüzünden bu olayın peşine düştüğünü düşünse de doktor Ateş Hekimoğlu bir kez daha haklı olduğunu ortaya koydu.

Hekimoğlu ilk etapta şizofreni hastası olduğundan şüphelendikleri hastaya odaklanıyor. Beynindeki tümör hastayı oldukça zorlamaktadır. Riskli bir operasyon olacağı için herkes tetiktedir. Bu operasyonun Dr. İpek'ten gizli gerçekleşmesi gerekmektedir. Hekimoğlu sorumluluğu üstlenerek bu operasyona karar verir. Zeynep'in kederli davranışları Hekimoğlu'nun dikkatini çeker.

Hekimoğlu 5. Bölümde basit hasta görmek istemeyen Dr. Ateş’in yine basit bir hastalıktan şikayetçi olan bir hastayı önce reddedip sonrasında istemeyerek de olsa tedavi etmesinin ardından yalanan birtakım karmaşık olaylar anlatılacak.

Hekimoğlu ve Dr. İpek arasındaki tatlı sert atışma hız kesmeden devam eder. Bu durum Orhan'ı oldukça neşelendirir zira Ateş ile eğlenebileceği bir konu vardır. Hastaneye evsiz bir kadın hasta getirilir. Hasta ağır ataklar geçirmektedir. Hatta bu ataklar sırasında Memoli'nin de elini ısırır. Hekimoğlu ise durumdan işkillenmektedir. Mehmet Ali bu vakaya bakmak istememektedir.

16 yaşında bir çocuk, hemolitik anemi bulgusuyla Valide Atik Araştırma Hastanesine yatırılır. İpek, Hekimoğlu’nun aldığı ağrı kesicilerin ona faydadan çok zarar verdiğini düşünmektedir. Hekimoğlu ve İpek, Hekimoğlu’nun bir hafta ağrı kesici içmemesine karşın bir ay poliklinik görevi yapmaması konusunda iddiaya girerler.Ateş, geç kalan Mehmet Ali’yi polikliniğe kendi yerine yollar. Hasta Mehmet Ali’yi Hekimoğlu sanarak davranışlarını İpek’e şikayet eder.

Ateş Hekimoğlu, yılın en önemli at yarışı için iki özel davetiye alır. Orhan'ı yarışa davet eden Ateş Hekimoğlu red cevabının ardından teklifi Zeynep'e götürür. Öte yandan hastanede iki ayrı vaka incelenmektedir. Boksör olan Hamza Ertürk'e ihtiyacı olan böbreği verebilmek için eşi Leyla'nın doğmamış bebeğinden vazgeçmesi gerekmektedir.

Valide Atik Eğitim ve Araştırma Hastanesine yatırılan 13 yaşındaki Ali'nin hastalığına teşhis konulamayınca dosyayı tıbbi tanı tedavi bölümü devralır. Ali arkadaşlarının düzenlediği ruh çağırma seansından sonra hastalanmıştır ve lanetlendiğine inanmaktadır.

Valide Atik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yüklü bir bağış yapan tanınmış iş adamı Vahap Ergün, yeni yönetim kurulu başkanı olarak göreve başlar. Gelir gelmez önlük giymeyen tek doktor olarak Hekimoğlu dikkatini çeker. Hekimoğlu ise, Vahap’ın görünen iyi niyetinin altında başka amaçları olduğundan şüphelenmektedir.

Tanık koruma programındaki bir adam Valide Atik Eğitim ve Araştırma hastanesine yatırılır. Hekimoğlu vakayla ilgilenirken, bir taraftan da ekibinden kimin kendisini Vahap’a ispiyonladığını bulmaya çalışır.

Hekimoğlu üç gün içinde ekipten birini işten çıkarmak zorundadır. Orhan, Hekimoğlu’nun karar vermekten kaçındığını düşünürken, Mehmet Ali ve Zeynep bu süreci birbirlerine destek olarak atlatmak ister. Emre bu karara karşı çıkar ve onlara güvenmediğini söyler.

Ekipten birinin kovulmasını kabullenemeyen Zeynep, istifa etmeye karar veriyor. Ateş'in onlar için yaptığı fedakarlığı gören Zeynep, kendi çapında olayı kolaylaştırmak istiyor ve kendine tek bir çıkış yolu buluyor.

Hekimoğlu, aksi yöndeki uğraşlarına rağmen Vahap’la yüzleşmek zorunda kalır. Vahap Hekimoğlu’nun istifasını ister. Bu hamlesinde başarılı olamayan Vahap, Hekimoğlu’nun kovulması için yönetim kurulunu toplar. Hekimoğlu, Orhan ve İpek’in kendi tarafında olduğunu düşünmektedir. Oy birliği sağlanmadığı müddetçe Vahap’ın planı işe yaramayacaktır. Fakat oylama günü geldiğinde İpek beklenmedik bir tutum sergiler.

Hekimoğlu’nun ekibi Zeynep’in gidişiyle iki kişi kalır. İpek bu sayıyı bir an önce üçe çıkarmak konusunda ısrarlıdır. Hekimoğlu’na yeni adaylarla iş görüşmeleri ayarlar. Hepsi birbirinden donanımlı adaylar gelip giderken Hekimoğlu’nun aklı Zeynep’tedir. Evine gidip işe geri dönmesini ister. Ancak Zeynep’in bunun için çok kişisel bir şartı vardır! Hekimoğlu, hiç alışık olmadığı bu şartı kabul ederse geri dönecektir.

Hekimoğlu bir kadının sesiyle irkilir. “Ateş!” Yıllardır görmediği, konuşmadığı ama vaktiyle çok değer verdiği biridir bu kadın. Onca zaman sonra tekrar karşısına çıkması da elbette sebepsiz değildir. Hekimoğlu’ndan öyle bir şey ister ki bir anda her şey durur. Sadece Hekimoğlu değil onu tanıyan herkes bu istekten tedirginlik duyacaktır. Peki, Hekimoğlu geçmişinden gelen bu kadını geri çevirebilecek midir?

Hekimoğlu Selin’in kocasını tedavi etmeyi sonunda kabul eder ancak Selin’in kocası hasta olmadığı konusunda ısrarcıdır. Hekimoğlu’nun verdiği randevulara bile gitmez. Hekimoğlu’yla karşı karşıya gelmekten çekinmektedir ki bu konuda ne kadar haklı olduğu kısa sürede anlaşılır. Hekimoğlu öyle bir oyun oynar ki Selin’in kocası ne olduğunu anlayamadan kendini hastaneye yatırılmış olarak bulur. Artık hayatı Hekimoğlu’nun ellerindedir.

Selin’in hastanede çalışmaya başlaması Hekimoğlu’nda belirgin bir gerginlik yaratır. Bu yeni durum yetmezmiş gibi, Selin’in Hekimoğlu’na açılmış davalarla ilgileniyor olması aralarındaki iletişimi zorunlu kılar. Diğer yandan Hekimoğlu saman nezlesine yakalanır. Bunu fırsata çevirip işten kaytarma planları yaparken karşısına öyle bir vaka çıkar ki kendisini unutup işe koyulur.

İpek ve Hekimoğlu ilk kez birlikte bir vakaya odaklanırlar. İki güçlü karakter, iki iyi doktor, iki eski arkadaş, iki zıt kutup zaman zaman aynı noktaya çekilseler de çatışmaları kaçınılmazdır. Vaka bir yana, aralarındaki tatlı-sert itişmeler kimsenin gözünden kaçmaz.

Hekimoğlu bir kez daha en sevdiği hasta tipiyle karşı karşıyadır. Kendi teşhisini kendisi koymuş olarak Hekimoğlu’nun karşısına çıkan Kerem, ünlü bir doktor olunca işler karışır. Teşhisin yanlış olduğunu düşünen Hekimoğlu bunu kanıtlamaya çalışırken ukala bulduğu meslektaşına meydan okumaktan da geri kalmayacaktır.